Bir sahne var beni müthiş etkileyen. Yazıya konu olan bu sahnenin geçtiği filmi de, sahneyi de bir çok kez izledim. Bir çoğunuz zaten bu filmi izlemiştir. Fakat kaçımız bu sahneden ciddi bir şekilde etkilenmiştir bilmiyorum.
Sahnede ekonomik durumu iyi olmayan, ailenin geçimini sağlamaya çalışan bir baba ve bir anne var.
Babamızın adı Vito, bakkal tarzı bir yerde çalışmaktadır fakat bilenler bilir o beyaz takım elbiseli züppenin yeğenini bakkala işe sokmak istemesi nedeniyle patronu tarafından işten çıkartılmak zorunda kalır.
Bakkal çaresiz ve üzgündür dile getiremez ama Vito durumu anlar...
Vito, bakkaldan ayrılıp giderken bakkal, Vito'ya ev için gerekli bir kaç malzeme dolusu kasa verir fakat Vito bunu kabul etmez.
Akşam olur ve Vito eve gelir, masaya küçük bir armut bırakır.
Eşi bu armutu görür ve ''Ne güzel bir armut'' der.
İşte tam olarak bahsettiğim sahne burası, yazının konusu bu sahnedir.
Vito işten kovulmuştur ve evine sadece bir ''armut'' götürür, patronunun vermiş olduğu o kasayı da kabul etmez. Vito onurlu bir insandır.
Eşi Vito'yu güler yüzle karşılar, bu benim için harikulade etkileyici bir sahne olmuştur.
Günümüzde bir erkek işten çıkartılsın karısı isyanları basar, eve ekmek götürmesin kıyameti koparır. Kimse ''ben koparmam kıyamet falan...'' demesin.
Bu konuda söylenebilecek çok şey olsa da ben uzatmamayı tercih ediyorum.
Fakat İsmet Özel'den bir söz ödünç alarak yazıyı nihayete erdirebilirim: Kadınlar kocalarına “ben senden yüksek gelir değil, sadece helâl para kazanmanı istiyorum” dese Türkiye'nin yüzü değişir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder