25 Ocak 2016 Pazartesi

Biliyorsun Ama Yapmıyor Musun?

Merhaba diyeyim öncelikle. Bilen bilir "merhaba" demek; "benden size zarar gelmez" demektir. O yüzden herkese merhaba... Hemen konuya dalalım. Okuduğumuz kitaplar bizi değiştirmiyorsa onları neden okuyoruz? Hem kitap okurken vakit harcayacağız hem de okuduğumuz kitap bizi değiştirmeyecek, mantıklı bir iş midir bu? Bakın bu var ya kitap okumamaktan daha kötü bir şeydir. En azından kitap okumayan adam kitapla vakit kaybetmiyor. Sen hem saatlerce vakit harcıyorsun hem de okuduğun kitap işe yaramıyor. Düşünün mesela Kur'an okuyorsunuz ama ayetleri fıss geliyor, umursamıyorsunuz, etkilemiyor sizi, hayatınıza yansıtmıyorsunuz okuduklarınızı, Allah'ı ciddiye almıyorsunuz, patronun kuralları, devletin dayatması ağır basıyor onların dediklerinden dışarı çıkmıyorsunuz falan...

Mesela İsmet Özel okuduğum için, okumanın hakkını verebilmek adına, samimi olmanın ne demek olduğunu iyi bildiğimden, layık olabilmek için, öğrendiklerime ihanet etmemek için bir kaç seçimde oy vermemem gerektiğini düşündüm ve oy vermedim, vicdanım el (oy) vermedi. Çünkü İsmet Özel okuyup, anladığını söyleyip gidip oy kullanmak çelişkili olur. İsmet Özel okuyup teknolojinin kölesi olmak, İsmet Özel okuyup turizmi teşvik etmek, İsmet Özel okuyup Amerika'yı sevmek, Amerikan
malları kullanmak, iktisada dayalı bir zihin yapısına sahip olup hayata parasal açıdan bakmak kabul edilebilir şeyler değildir (Müslümanca bir şey de değil zaten bu).

Mesela hem Bülent Akyürek okuyacaksın hem de onlarca pantolonun olacak, onlarca şalın eşarbın olacak, teknolojinin esiri olacaksın, dışarıya çıktığında her gördüğün şeyi isteyeceksin, sürekli tüketeceksin, kozmetiğe para harcayacaksın, içindeki öküze oha demeyeceksin falan? Bunlara dikkat etmiyorsan, niye okudun Bülent Akyürek ağabeyi?
Bülent ağabey "Müslüman mutlu olmaz" diyor mesela, Bülent ağabey'in katıldığı 3-4 TV programı var, verdiği konferanslar var, videolarına bakın youtube'tan; üzerinde hep aynı kıyafeti görürsünüz. Fakat sen hem bu adamı okuyorsun hem de pişmiş kelle gibi sırıtıp fotoğraflar çektirip, mahremiyetin anasını ağlatıp onlarca fotoğraf koyuyorsun facebook'a instagram'a falan, mutsuz olduğunu düşünüp AVM'de alıyorsun soluğu ve ihtiyacın olmayan şeyler alıp tüketim kültürüne hizmet ediyorsun...

Kitap okuyup vakit kaybetmeyin en iyisi, hayatınıza yansımayacaksa okuduklarınız, etki etmeyecekse inanın okumaya hiç gerek yok. Vakit kaybetmiş, bildiği ile amel etmeyen zavallı olmanızı hiç istemem.

Kimse bedel ödemeye yanaşmıyor. Herkes filmin sonunda bedel ödeyip can veren o kahramana imreniyor, kendini onun yerine koyuyor, kahraman olmak istiyor lâkin kimse ölmeyi göze alamıyor.

Cennete gitmeyi istiyoruz fakat lüks içinde yüzüyoruz, pahallı kıyafetler, arabalar, ayakkabılar, takılar, avizeler, koltuk takımları, akıllı telefonlar televizyonlar içinde, teknolojinin kölesi olmuş bir durumda, tüketerek ama sadece tüketerek, aslımızdan kopuk bir şekilde yaşıyoruz. Piyasada hadisleri inkâr edenlere kızıyoruz ama hadislerin bizim de hayatımızda yeri yok aslına bakacak olursak. Mesela memurlar hiç ayaklanmadılar biz jiletle tıraş olmak istemiyoruz diye.

Kadınlar başörtüsü mücadelesi vermişler falan şuan TV'de kapalı spiker rujlu dudaklarıyla haber okuyor, başı kapalı basketbolcularımız, hakemlerimiz, bankacılarımız, siyasetçilerimiz falan var. Tövbe etmemiz gereken durumlara şükreden zavallılar var.

Cennete nasıl gideceğiz? ABD'nin köpekliğini yapmanın adını "stratejik ortaklık" koymuşuz. Afganistan'da, Irak'ta ABD'ye karşı savaşan mücahidler mi gider cennete yoksa biz mi?

Komşumuzu bile tanımıyor iken, aç mı tok mu bilmiyorken, selam vermeye dahi çekinen bir
adamken nasıl cennete gideceğiz? Somali'de her gün çocuklar açlıktan ölüyor ve biz bundan sorumluyken nasıl olacak? O kafe senin bu kafe benim gezip, deli gibi sürekli fotoğraf çekilerek yaşamak nereye kadar? İnsan yediği yemeğin fotoğrafını çekip sağa sola koyup görgüsüzlük yapar mı? Yapıyoruz işte. Somalili çocuklar aklımıza bile gelmiyor.
Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da binlerce çocuk öksüz ve yetim kaldı, bunun hesabını
nasıl ödeyeceğiz?
Olması gerekenleri söyleyen adamlara deli denilen bir çağdayız. Tarantula yaftasını göğsümüze yazdırmanın vakti geliyor.
Selam ve dua ile.


Not; öleceğiz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder