Türk olmayan birinin benim dediklerimi anlamayacağını bilerek yazıyorum bu yazıyı.
Yani Türk değilsen bu yazıyı okumasan da olur.
Nerelerden geldik bu günlere?
Yeni Anayasa tartışmaları yapılıyor bir kaç yıldır bildiğin gibi peki bu anayasada neler olacak?
Demokratikleşme paketi zırvası ile zaten kibrit suyu döktüler bu memleketin dibine fakat örtüyle örttüler.
Şuan içinde bulunduğumuz durumda herkes memnun gözüküyor değil mi?
Şikayetçi olup bağıran çağıran din adamı yok, hakikat ehli nerede bu memlekette, şeriati yaşayan ve savunanlar nerede, marifet sahipleri nerede, tarikat ehli nerede?
Hiç mi kimsenin canı yanmıyor, hiç mi kimsenin yüreği sızlamıyor?
Bakın, 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa’nın 2 maddesinde yer alan “Türkiye Devleti’nin dini İslâm’dır” hükmü çıkarılmıştı.
Ayrıca milletvekillerinin yeminlerindeki vallahi kelimesi “namusum üzerine söz veririm” ifadesiyle değiştirilmişti. Yine Meclisin görevleri arasında yer alan “ahkam-ı şer’iye’nin tenfizi” (dinsel hükümlerin yerine getirilmesi) hükmü anayasadan çıkartılmıştı.
1937 yılında da Laiklik saçmalığı Anayasamıza giriyor.
Laiklik saçmalığı, 5 şubat 1937’de aslında Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkeleri olan “Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçılık” Anayasanın 2. maddesine dahil edilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel nitelikleri olarak belirtiliyor.
Laik kelimesi Yunanca laos ismi ve laikos sıfatından gelmektedir.
Latincesi laicus’tur. Laos: halk, kalabalık, kitle demektir ve zıddı kleros’tur. Laikos: halka ait, ruhban olmayan demektir. Laicus: dinsel olmayan demektir.
Diyanet işlerinin Mustafa Kemal'in emriyle 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kurulduğunu biliyor muydunuz?
Mevcut Anayasamız için tıkla
Beni yasa boğa yasaya gelelim.
Bir yasa var ki beni yasa boğuyor, canımı sıkıyor her Allah'ın günü.
Her Allah'ın günü kafaya takıyorum bu yasayı. Aklıma geldikçe çıldıracakmış gibi oluyorum!
Nedir bu yasa;
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan
haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Atatürk milliyetçiliği nedir Allah aşkına?
Hitler Milliyetçiliği, Tayyip milliyetçiliği, Ahmet Mehmet Milliyetçiliği diye milliyetçilik mi olur muş?
Millet nedir, milliyet nedir 9 yaşındaki çocuğa anlatın ve bir de ''
Atatürk milliyetçiliği diye bir şey var yeğen ne diyorsun bu konuya?'' diye sorun,
size ''saçmala abi kişiye ait milliyetçilik mi olur!'' diyecektir.
Bir de tabi ki şu ayet var.
5 / MÂİDE - 44. Ayet Diyanet İşleri Tefsiri;
Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.
Yazının başında belirttiğim gibi Türk olmayan bu yazılanları anlayamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder