Neredeyim?
Niye varım?
Kimlerle yaşıyorum?
Bu zamana kadar neler yaptım?
Kendime sormam gereken sorular neler?
Kendimle yüzleşebiliyor muyum?
Bir ilaha inanıyor muyum?
İnanıyorsam niye inanıyorum?
Ben olması gerektiği yerde bir türlü olamayan bir adamım.
Yaklaşık 4-5 yıl önce yapmış olduğum bir tercihle daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi sosyal ve siyasal bilimler okuyorum.
Hayatımın son 10 yılında hep siyasete girmeyi, milletvekili olmayı, kaymakam olmayı yada diplomat olmayı istedim.
Bu alanlarda kendi çabamla kendi gayretlerimle kaymakamlar, diplomatlar ve milletvekilleri tanıdım.
Son 4 aydır, hayatımın son 10 yılında istediğim bu alanı kesinlikle istemez oldum, isteyemez oldum. İstediklerimi de zaten kendim için değil milletimi ve devletime hizmet etmek için istiyordum.
Kimlerle mi yaşıyorum?
Kendi kendine konuşmayan insanlarla birlikte yaşıyorum.
Nerede olmam gerektiğini de pek biliyor değilim.
Ama bir gün gideceğim yeri iyi biliyorum ve aklımdan çıkartamıyorum.
Ali Ağaoğlu bilmese de 2 metre karelik arsamız olacak giderken.
Tabi bir de böyle olanları var;
Bu da Fatih Sultan Mehmed'in kabri.
Bu da Mustafa Kemal'in anıt mezarı.
En son ne zaman bir yakınını/tanıdığını kaybettin? Ne zaman bir selâ işitip ölümü hatırladın?
Haa çok şükür bir yakınımı akrabamı falan kaybetmedim yakın zamanda, bunları birini kaybettiğim için yazmıyorum dertli olduğum için, içimde kalmaması için yazıyorum.
Bu yazıyı okuyanların Allah'a inandığını umarak devam ediyorum. Yazının devamını Allah'a inanmayanlar okumamakta özgürdürler.
“Ölümü anmak sadaka vermek gibi sevaptır”
Deylemi - Hadis-i Şerif
Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İlaçların en hayırlısı Kur'ân'dır."
Hadis-i Şerif İbn-i Mâce, Tıb, 28
Cahiliye döneminde hurmadan putlara tapıldığını düşünürsek günümüzde devlet adamlarına ve teknolojik aletlere hatta ''sanatçı''lara tapıldığını pekala görebiliriz.
Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.”
2 / BAKARA - 136
''Müslüman'' kelimesi bir sıfattır isim değildir. Günümüzde ise müslüman kelimesi isim olarak kullanılıyor.
Müslümanın; Allah'ın Peygamberleri arasında fark gözetmeyen, onlara inenlerin hepsine iman eden ve Allah'a boyun eğen, yani Allah’a teslim olan, olduğunu anlıyoruz. Kur'an-ı Kerim'de müslüman kelimesi Allah'a teslim olan, Allah'a boyun eğen demektir.
Peki biz ne kadar Allah'a teslim olmuş bir şekilde yaşıyoruz? Bi kere Allah'a teslim olarak yaşamak ne demek bunu düşünmeliyiz.
Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir. O, dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
5 / MÂİDE - 40
Sabahın köründe kalkıp koştura koştura işen gidenler, bir iş yerinin kurallarına itina ile uyanlar İslam'ın kurallarına uymaya üşeniyor, işe geç kaldığındaysa patronlarından azar işitip üzülenlerin sabah namazını önemsemediği bir toplumda yaşıyoruz hepimiz.
"Sabah namazını kılan kimse Allah'ın himayesindedir." diye hadis var oysaki.
(Müslim, Mesâcid 261-262)
Hemde Allah'ın himayesi altına girmeyi ve üstümüze farz olan şeyi yapmayı reddederek yaşıyoruz.
“Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.”
(A'râf Suresi 7/31)
2,1 Milyar ekmeği israf eden bir millet olarak yaşıyoruz ve Allah bizi sevmiyor bu yüzden.
Zina ve faiz yaygınlaşan toplum, Allahü teâlânın azabını hak etmiş olur.
(Hakim - Hadis-i şerif)
Bu millet sokaklarda ulu orta öpüşme eylemi yapmadı mı?
27 Eylül itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 1,99 artan bankacılık sektörünün kredi hacmi 1 trilyon 2 milyar lira olarak gerçekleşti.
Bankaların ürettiği para miktarı 1 trilyonu aşmış durumda.
Ekonomide sadece 70 milyar TL fiziksel para varken bankalar nasıl 1 trilyon kredi verebiliyor?
Zina yaşadığımız ülkede suç mu?
Değil.
Faiz var mı?
Var.
Biz ne ile yönetiliyoruz?
Demokrasi ile ve laiklik saçmalığıyla değil mi?
Meselemiz Türkiye mi yoksa demokrasi mi? Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı olduğunu sanıyorsan o zaman ayetlerin yanlış söylediğini düşünüyorsundur sen yada gafilsin.
Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.
5 / MÂİDE - 44
Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
39 / ZUMER - 63
Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür.
11 / HÛD - 112
Bu ayet için Peygamber Efendimiz ''Bu ayet beni yaşlandırdı.'' demiştir.
Dürüstlüğün, doğruluğun ne kadar önemli olduğunu anlamamız için yeterli değil midir bu?
Sadakalar hususunda gönüllü bağışta bulunan mü’minlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
9 / TEVBE - 79
Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme (fark etmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmiş olmaları sebebiyledir. Allah, fasık topluluğu doğru yola iletmez.
9 / TEVBE - 80
Recep Tayyip Erdoğan ''Avrupa Birliği referansımızdır'' diyor mu?
Batıdan örnekler gösterilmiyor mu?
''Avrupa'da da bu böyle!'' denmiyor mu?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Laiklik İslam'a ters değil' demedi mi geçen akşam ATV'de?
Cumhurbaşkanı Gül 'İslâm'la demokrasi arasında bir ikilem yoktur' diye açıklama yapmadı mı?
Ne yapacağız?
Allah'a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.
3 / ÂLİ İMRÂN – 132
Yapacağımız açık ve net değil mi?
Toplumun en büyük sorunlarından biri aile ilişkileri. Bu çok derinlere inilmesi gereken ve ileri de irdelemeyi düşündüğüm bir konu fakat bi kaç şeyi belirtmek istiyorum;
Kadınlar kocalarına isyan ediyor hemde bu televizyon kanallarına kadar çıkmıyor mu?
Erkek, eşine şiddet uygulamıyor mu?
Aileler düzelmediği sürece, toplumumuz, ülkemiz, islam ülkeleri düzelmeyecek.
Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
"Çocuklarınıza öğreteceğiniz ilk kelime "La İlahe İlallah" olsun"
Abdurrezzak, Musannef, 4/334
Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretseydim, kadının kocasına secde etmesini emrederdim."
[Tirmizî - 230]
Bu video ile bu yazıyı basitleştirmek istemiyorum ama bu yarışmaların toplumumuzu ne kadar aşındırdığını, yozlaşmayı ne kadar körüklediğini ısrarla bilin istiyorum. Zaten bir önceki yazım da bu yarışmalarla da alakalıydı.
Kadın kocasına resmen ulu orta ''..mal mısın?'' diyor..
Hz Ali (Ra.) "İşittiğime göre kadınlarınız çarşı ve pazarlarda erkekler arasında gezip dolaşıyorlar. Sizde kıskançlık duygusu yok mu?
Şunu bilin ki kıskanmayan kimsede hayır yoktur."
Adam pazarı bırak kadınıyla yarışmaya katılıyor yarışmaya!
Al bu da pazar!
Bu ayetlerin hepsi bizi düşündürmeli!
Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
54 / KAMER - 17
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.
16 / NAHL - 12
Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
2 / BAKARA - 121
2 / BAKARA - 121
İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.
13 / RA'D - 11
Azıcık düşün bakalım biz helâk olmayı hak ediyor muyuz hak etmiyor muyuz?
"Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı (ve yararlı) olanıdır."
(Tirmizi, Birr: 25)
''Akşama nerde içiyoruz kanka?'' diye bir arkadaşın var senin!
Seni namaza çağıran arkadaşın var mı hiç?
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.
Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56
Bir birimize, eşimize, dostumuza, siyasilerin tv ekranlarında birbirlerine hakaretlerini kötü sözlerini hatırla hele...
"Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim."
Ben bu yemini edip milletvekilliği yapamam.
Atatürk ilkelerini sıralayacak olursak;
Cumhuriyetçilik
Halkçılık
Milliyetçilik
Laiklik
Devletçilik
İnkılapçılık
Sosyal alanda yapılan inkılaplar,
Siyasal alanda yapılan inkılaplar,
Eğitim alanında yapılan inkılaplar,
Hukuk alanında yapılan inkılaplar,
Ekonomik alanda yapılan inkılaplar...
Bu yemini edip bunlara bağlı kalanlarla gördüğün bildiğin gibi yönetiliyoruz.
Onlarca ayet sıralamama rağmen sen hala demokrasi hala laiklik diye tutturabilirsin fakat bu senin sorunun.
Hele şu ayetleri bi kere daha koyayım;
Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
2 / BAKARA - 121
Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
39 / ZUMER - 63
Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme (fark etmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmiş olmaları sebebiyledir. Allah, fasık topluluğu doğru yola iletmez.
9 / TEVBE - 80
Beni anlamadığınıza eminim.
Demokrat ve laik kalın dersem beddua etmiş olur muyum?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder