18 yaşındaki bir çocuk veya bir genç ne yapmak ister yada ne yapmalı?

''Hayatta önceliklerini iyi belirle.'' Bu söz çok sevdiğim bir arkadaşımın yine çok sevdiğim babası İdris Amca tarafından kulağıma küpe olarak takılmıştı.
İşittiğim an bu cümleyi kafam dank etti.
18 yaşındaki bir gencin ideali/ülküsü/amacı/gayesi olmalı.
Basamakları emin adımlarla adım adım çıkmalı.
18 yaşındaki bir genç üniversitede ne okuyacağına karar vermiş olup kendisini geliştirmeli bilgi ve birikim sahibi yapmalı, spor ile ilgilenmeli, kitap okumalı, genel kültür edinmeli ve böylelikle ilerideki hayatında dinine, devletine, milletine kısacası insanlığa hayırlı bir evlat olabilmeli.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan; Seçme yaşı 18 madem seçilme yaşı da 18 olsun, dedi.
18 yaşındaki bir gencin milletvekili olabilmesinden bahsetti. Kamu oyu yoklandı, tepkiler çekildi, gündem değiştirildi vs...
Sonra baktım, ciddi ciddi bu konuşmasını yineledi.
İşte tabi daha bi ciddiye bindi gerçek bir iş gibi göründü.
AKP'liler milletvekilliğinin her şeyden önce eğitim ve daha sonra da bilgi, olgunluk, birikim ve deneyim meselesi olduğunun farkında değiller ne yazık ki.
(TBMM TV'i arada internetten açın bakın göreceksiniz ve anlayacaksınız ne demek istediğimi.)
Hee bu arada internetten dedim çünkü saat 19:00'dan sonra yayın yok televizyonda, sansür var.
Her neyse konuya dönelim..
Aklıma geldikçe kızıyorum! Ulan 18 yaşındaki çocuktan yada 19-20 yaşında fark etmez,milletvekili mi olur!
Bilgi, birikim, eğitim yok bi kere!
Şunları hepimiz duymuşuzdur;
1- Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı artık midesinde.
2- Liseyi herkes okuyor artık en az bir fakülte bitirmek zorundasın.
3- Artık bir fakülte bitirmek bile yetmiyor, dışarısı üniversite mezunu kaynıyor.
4- En az 2 dil bileceksin bu memlekette refah bir hayat sürmek için.
5- Üniversite okumayana kız bile vermiyorlar.
Bu tarz cümleleri daha fazla sıralamak mümkündür fakat yeterlidir bu kadar, umarım anlamışsınızdır.
Eğitimini tamamlamamış, askerliğini yapmamış, aile sorumluluğunu üstlenmemiş gençleri milletvekili olmaya özendirmek son derece yanlıştır.
18 yaşındaki bir çocuk milletvekilliği için aday adayı oldu peki para nereden gelecek?
AKP 12 Haziran 2011 seçimlerinde aday adaylarından 3 bin TL almıştı nereden bulacak bu çocuk o parayı?
Babasına ''Babam ben milletvekili aday adayı olacağım bana 3 bin TL verir misin?'' demiyecek mi?
Akıllı bi iş midir bu?
18 yaşında milletvekilliği, askerlik ve üniversite eğitimine önem vermeyen bir düşüncenin mahsülüdür!
Şimdi AKP'li iki lafı bi araya getiremeyen gençler bu olayı şu şekilde savunuyorlar;
''Fatih Sultan Mehmed Han 21 Yaşında İstanbul'u feth etmedi mi? Eee daha ne? Bizler Fatih'in torunlarıyız!''
Yahu, şuan memlekette Fatih'ler yetiştirebilecek bir eğitim sistemi yok ki bi kere!
Fatih projesi ile siz Fatihler'in yetişeceğini mi sanıyorsunuz? Eğer öyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Neden mi?
Nimet Çubukçu avukattı ve Milli Eğitim Bakanlığı yaptı bu memlekette,
Ömer Dinçer işletmeci ve Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor.
''İyi güzel de yok mu bu bakanının yardımcısı?'' diyecek kadar zeki olduğunuzu hayal ediyorum ve hayalimdeki size hak veriyorum.
Orhan Erdem şuan ki Bakan Yardımcısı.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalar Birliği Üyesi olan Orhan ERDEM, 1986 ve 2002 yılları arasında otomotiv-turizm ve tarımsal üretim alanlarında hizmet veren aile şirketinde temsilci olarak görevini yürüttü.
Orhan ERDEM Bakan Yardımcısı Bilgi için tıklayın
Eğitim bakanlığı böyle adamların elindeyken Fatih mi yetişir!
AKP’ye göre milletvekilliği; herkesin, her yaşta insanın yapacağı sıradan bir meşgaledir.
Milletvekilliğinin ''parmak kaldırıp-indirme'' makinesine dönüşmesinin altında bu düşünce yatmaktadır.
Haydi Fatih'ler saldırın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder