Hani rüşvet alan polislerin içerisinde rüşvet almayan ve bundan ötürü dışlanan, işini titizlikle yapan polis Serpico.
Kendimi Serpico gibi hissediyorum çünkü şu düzensizliği, riyakarlığı, adaletsizliği görünce her geçen gün uzaklaşıyorum insanlardan. Birine yalan söylemek zorunda kaldım yaklaşık 2 saat önce ve bu beni çok etkiledi hemen doğruyu söylesem de. Yapamadım çünkü yalanımı devam ettiremedim. Göz göre göre yalan söylemiştim arkadaşımın gözlerine bakarak. Turkisherlock'un kim olduğunu arkadaşıma dayanamadım itiraf ettim sonunda yani yalanım yaklaşık 2-3 dakika sürdü. Bu olay ve Serpico adlı film beni çok etkilediği için yazıyorum bu yazıyı da.
Serpico nasıl polis olmaya karar veriyor biliyor musunuz?
Bir gün bir yerde tartışma oluyor Serpico 9-10 yaşlarındayken mahallede bir tartışma çıkıyor biri birini bıçaklıyor ve binanın etrafı kalabalık...
Serpico olay yerine gidiyor ve hiç bir şey göremiyor tabi.
Büyüklere soruyor ''Ne oldu, neler oluyor...'' diye. Fakat kimse bi şey bilmiyor. Bir anda kalabalık açılıyor ve diğer tarafta mavi adamları (polisleri) görüyor.
Kendi kendine ''Onlar biliyor, onlar biliyor... Fakat ne biliyorlar?'' diye söylenmeye ve soru sormaya başlıyor ve o günden beri polis olmak istiyor ve oluyor da.
Müthiş bir şey bence bu. Bir çocuk 9-10 yaşlarında ne olmak istediğine karar veriyor, azimle çalışıyor, çabalıyor, inanıyor ve başarıyor. Bu yazıyı okuyorsan ve ileride ne olmak istediğine henüz karar vermemiş bir yetişkin isen bence hemen düşünmelisin bu konuda...
Serpico'yu istemeyenler her geçen gün çoğalıyor filmde.
Serpico tayin istiyor fakat en büyük ideali dedektif olmaktır, bi birimde diğerine atlıyor sürekli, önce üniformalı sonra sivil, sonra parmak izleri ile uğraşan büroya ve sonra narkotiğe falan...
Serpico dışlanmakla kalmıyor kendisine iftirada atılıyor.
Bir sahne var ve bence gerçekten önemli bir mesaj veriyor. Öyle illuminati ile yada yeni dünya düzeni ile alakası yok tabi ki.
Serpico, pencereden bir eve dalıp hırsızlık yapan bir suçlunun peşinden koşturuyordu tabi alarmda çalmıştı diğer polislerde harekete geçmişti, sivil olduğu için diğer üniformalı polisler Serpico'yu tanıyamayıp ateş etmişlerdi Serpico'ya...
Birincisi üniformalı polislerin olaya bodoslama dalmaları ve Serpico'ya bile ateş etmeleri.
İkincisi ise polislerin kurşunlarının kaza ile olay yerinde bulunan arabanın camını kırması ve Serpico'dan bu işi istemeleri. Yani; ''Suçluyu biz yakalamış gibi gösterelim yoksa hafta boyunca form doldurmakla geçecek vaktim.'' diyor üniformalı o polis Serpico'ya.
Serpico sinirleniyor tabi bu işe çünkü dürüst bir adam. Fakat veriyor yakaladığı o suçluyu arkadaşına.
Tabi meslektaşı da ''Sen iyi bir dostsun.'' diyor.
Birinin götünü kurtarırsan bu devirde dostun çok olur yani anlayacağın. Bu eskiden de böyle idi şimdi de malesef daha da kötüye giderek devam ediyor.
Ve Serpico'nun dediği şu cümle; Kurşunu yiyeceksem bu senden olmayacak. Bu cümle gerçekten önemli.
Kendimi Serpico gibi hissediyorum dedim çünkü hep kendime yakın gördüğüm insanlar kurşunluyorlar beni. Ne zaman sivil olmaya çalışsam, ne zaman olaylara uzaydan gelmiş gözü ile bir yabancı gözü ile baksam kurşunu hep tanıdıklarım sıkıyor bana.
Şu en son resimde gördüğünüz adam Serpico'ya ''Bizi ispiyonlamazsın değil mi?'' diyor sonraki bölümde ve aldıkları rüşvetin kötü bir şey olmadığını ve kesinti ödemesi gibi bir şey olduğunu düşünmesi için baskı yapıyor.
Tıpkı kendimizi kandırdığımız anlardaki gibi değil mi?
Yapsam ne olacak, bir daha ki sefere yapmam, bunlar küçük günahlar vs... olarak ta düşünebilirsiniz burayı.
Mesleği eline aldıktan kısa bir süre sonra kız arkadaşına şunu söylüyor; Rüşvet almadığım için kendimi suçlu gibi hissediyorum.
Rüşvet almayan insan kendini neden suçlu hisseder?
Neden yanlış yaptığı düşüncesine kapılır doğruyu yapan insan?
Çünkü çevresinde ki herkesin yaptığı zamanla yanlış olmaya başlamıştır ve doğruyu yapanlardan biri de odur.
Kendimi Serpico gibi hissediyorum derken kimse çevremde tek doğruyu benim olduğumu düşünmesi lütfen.
En azından sigara içiyorum zararlı olduğunu bile bile, küfrediyorum, kalp kırıyorum ve bunlar doğru değil.
Eskiden hep başkalarını düzeltmeyi denerdim bundan bir kaç yıl önce fakat kendimi düzeltmeye başlayalı çevremdeki adamlarında düzeldiğini fark ettim babacan, bak bu gerçekten de böyle.
Fakat şöyle bir gerçek var ki çevremdeki bir çok insana ''bazı'' şeyleri anlatamıyorum.
Kabul etmiyorlar ve biliyorum etmeyecekler de fakat ben yılmadan devam ediyorum.
Çünkü onların doğruları, belirli bir kesimin doğru olarak kabul ettiği şeyler.
Birileri kabul etmemişse o doğru değildir onlar için illaki belli bir otorite tarafında kabul görmesi lazım bir şeyin doğru olabilmesi için.
Peki ya o otorite bize doğruları saptırmak için varsa?
Serpico'ya dönecek olursak bence kesinlikle sakin ve düşünen bir kafa ile izlemelisiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder