Bu yazım diğer yazılardan farklı olacak. Bu yazıyı hem bir vazife duygusu hissederek yazıyorum hem de içimi dökmek için.
Öncelikle geçen gün yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum; Yıllardır başı örtülülere ‘’çağdışı’’ diyen modern/medeni insanlar oldu. Dün bankada 487 numaranın tabelada yanmasını beklerken, içeri güneş gözlüklü modern görünümlü sosyetik bir bayan girdi ve işlem yapmak için sıra almaya çalışıyordu fakat beceremedi. Durumu gören 40-45 yaşlarında baş örtülü bir teyze ayağa kalktı ve dokunmatik ekranda iki tuşa bastı ve kadına sırasını almasında yardımcı oldu. Halbuki başörtülü teyzenin bitkinliği ver yorgunluğu yüzünden okunuyordu, en az yarım 1 saattir de bankadaydı. Fakat modern bayanın kendisine yapılan yardım karşılığında bir tebessümü bile esirgemesi böyle durumları itina ile gözlemlemeye çalışan benin gözünden kaçamadı.
Oysa ki, Müslümanlara çağdışı olduklarını iddia edenler, onların çağın düşünce seviyesinin gerisinde veya altında olduğunu işaret etmek istemekle gelişmemişlik damgası vurmak istemekteydiler yıllar boyunca.
Bir örnek daha vermek istiyorum ısrarla; Yaklaşık 2,5 ay evvel Eminönü’nde karşıdan karşıya geçerken yeşil ışık yanmadan hareket eden iki muhafazakar bayana ‘’kızım yeşil mi yandı görmüyor musunuz, 2 saniye daha beklesenize ezileceksiniz sonra!’’ diye çıkışan bi amcanın hemen yanındaki modern bayanlara bunu söyle(ye)memesi de dikkatimi cezbetmedi değil. Hem modern görünümlü, muhafazakar kadınlara yeşil yanmadan hareket etmeleri durumunda haklı olarak değil de onları küçümsemek için itici bir ses tonu ile verilen bir tepki var hem de aynı tepkiyi adamın solundaki gözünü alıkoyamadığı modern bayanlara verememesi.
Kimlerle yaşadığımızı bildiğimiz takdirde nerede yaşadığımızı da öğrenmiş olacağız. Fakat önce kendimizin kim olduğuna ve ne olduğuna karar vermeliyiz. İnsanın önce ben’i yani kendisini tanıması gerek. Elektrikle çalışan insanların kendilerini tanıması mümkün değildir ve yine aklını para ile kullananlar değil parayı aklı ile kullananlar kendilerini tanıyabilirler çünkü, ancak us’lu insanlar Hak’kın kelamını anlayıp hayatlarını Kur-an’ın ve sünnetin bize sunduğu istikamette çözümler getirecek ama çağın dayatmalarına boyun eğmeyecektir. Bu böyle olunca, Müslüman çağa ‘’yabancı’’ kalacaktır. Çağa yabancı olma, çağdan habersiz olma anlamına gelmemektedir. Tam aksine çağ hakikate yabancı kaldığı için hakikat adına yola çıkanlar, çağın bir parçası olmayı reddederler.
İnsan çağa ne kadar ‘’yabancı’ kalırsa insanlığa o kadar yakın kalacaktır. Yüzünü bu dünyaya çevirenlerin kaybedeceği bir dünyada yaşadığımız unutulmamalıdır. Kur’an ve sünnetin tek otorite kabul edildiği toplum için elimizden geleni yapıyor muyuz yoksa ‘’benimde nefsim var’’ deyip bahaneler mi üretiyoruz? Bugün Allah için bir şey yapmayanlar acaba ben’i (kendini) tanımak için ne yaptılar?
(Banka, faizle çalışan bir sistem. Gittiğim banka devletin bankası. Faizi alan devlet, faiz ödeyen devlet, aldığı vergilerle, faizlerle vslerle devlet memurlarına maaşını ödeyende devlet.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder